Çorum Heri Ne Demek? Güç, Kimlik ve Toplumsal Düzen Üzerine Bir Yorum
Bir siyaset bilimcinin not defterinden:
Toplum, her zaman kendi kelimelerini üretir. Bu kelimeler, yalnızca dilin değil, aynı zamanda iktidarın, toplumsal belleğin ve kolektif kimliğin izlerini taşır. “Çorum Heri” de bu türden bir ifadedir. Yalnızca bir deyim ya da yerel bir söz değil; aynı zamanda güç ilişkilerinin, toplumsal düzenin ve kültürel kimliğin karmaşık dokusuna açılan bir penceredir.
Ama Çorum Heri ne demek? Bu soru, yalnızca dilbilimsel bir merak değil; Türkiye’nin toplumsal yapısını, cinsiyet rollerini ve siyasal kültürünü anlamak için derin bir sorgulamadır.
Bir Kavramın Ardındaki İktidar İlişkileri
Çorum Heri, ilk bakışta bir yerel tabir gibi görünür; fakat bu ifade, yerel kimlik ile merkezi iktidar arasındaki gerilimi yansıtır. Heri, bazı yerel söylemlerde “oradan olan”, “buralı” ya da “bizden biri” anlamına gelir. Ancak bu, sadece aidiyetin değil, iktidarın sınırlarını da çizer. “Biz” ve “onlar” arasındaki çizgi, dil üzerinden kurulur.
Peki, kim “biz”dir? Kim “öteki” olur? Bu, sadece etnik ya da bölgesel bir mesele değildir. Siyaset bilimi açısından, bu ayrım, kurumsal iktidarın meşruiyetini nasıl kurduğunu gösterir. Çorum Heri, bir yönüyle merkezin çevreyi nasıl tanımladığı, diğer yönüyle çevrenin kendi kimliğini nasıl sahiplenip dönüştürdüğünün göstergesidir.
Kurumsal Alan ve İdeolojinin Görünmez Eli
Toplumda “Çorum Heri” gibi kavramlar, ideolojinin en görünmez araçlarıdır. Kurumlar—devlet, medya, eğitim sistemi—bu tür kavramları normalleştirir, toplumsal hiyerarşiyi pekiştirir.
İktidarın ideolojik aygıtları, bireye “sen kim olduğunu” öğretir. Bu, Louis Althusser’in deyimiyle “öznenin çağrılması”dır. “Çorum Heri” dendiğinde, yalnızca bir yöre değil, aynı zamanda bir toplumsal kategori çağrılır: bir kültür, bir aidiyet biçimi, bir toplumsal pozisyon.
Bu nedenle, mesele sadece bir kelimenin anlamı değil, kelimenin toplumsal işlevidir. Bu ifade, kimlerin konuşmaya hakkı olduğunu, kimlerin temsil edildiğini ve kimlerin sessiz bırakıldığını belirler.
Erkekler, Kadınlar ve Farklı Siyaset Biçimleri
Siyasal kültürün toplumsal cinsiyet boyutunda, erkeklerin stratejik ve güç odaklı siyaset biçimi, kadınların ise katılım ve etkileşim temelli yaklaşımı dikkat çeker.
Erkek siyasetçi, “Çorum Heri” gibi bir kavramı güç alanı içinde konumlandırır: Kimlik, temsil ve kontrol ekseninde. Kadın ise aynı kavramı, toplumsal dayanışma, kültürel aidiyet ve kolektif deneyim üzerinden okur.
Bu iki perspektif birleştiğinde, “Çorum Heri” hem bir direniş alanı hem de iktidarın yeniden üretim zemini hâline gelir. Kadınların bu söylemleri sahiplenmesi, yerel kimliğin demokratik yeniden tanımlanması anlamına gelirken; erkeklerin güç merkezli yaklaşımı, kelimeyi bir kimlik silahına dönüştürebilir.
Vatandaşlık, Aidiyet ve Demokratik Eşik
Modern siyaset bilimi açısından, “Çorum Heri” tartışması vatandaşlık kavramıyla da doğrudan ilişkilidir.
Bir vatandaşın “buralı” ya da “öteki” olarak algılanması, yalnızca kültürel bir mesele değil, aynı zamanda demokratik kapsayıcılığın sınırlarını da gösterir.
Demokrasi, her vatandaşın eşit temsilini garanti ederken, yerel ve kültürel kimlikler bu eşitliği bazen görünmez biçimde bozar.
O hâlde şu soruyu sormak gerekir: Bir ülke, kendi “Çorum Heri”ni nasıl tanımlar? Aidiyetin sınırlarını kim çizer?
Sonuç: Bir Kelimenin Politik Anatomisi
“Çorum Heri”, sadece bir deyim değil; iktidarın dildeki izdüşümüdür.
Toplumun kimleri merkeze, kimleri çevreye koyduğunu gösteren bir aynadır.
Bu nedenle, bu kelimenin anlamını aramak, aslında Türkiye’nin siyasal kültürünü anlamaktır.
Kimlik, güç ve dil arasındaki bu ilişki, her bireyin siyasal özne olma sürecini şekillendirir.
Çünkü her “Çorum Heri” söylemi, bir iktidar haritasının sessiz çizgisidir.
Peki sizce “Çorum Heri” sadece bir söz mü, yoksa bir kimlik beyanı mı?