Bir Siyaset Bilimcinin Gözünden: Günebakan Çiçeği Ne Anlama Gelir? Bir siyaset bilimci olarak, doğadaki her simgenin toplumsal düzenle ve iktidar ilişkileriyle bir bağı olduğuna inanırım. Çünkü insanın doğayı anlamlandırma biçimi, onun dünyayı yönetme biçiminden bağımsız değildir. Günebakan çiçeği –ya da halk arasındaki adıyla ayçiçeği– her sabah güneşe dönerek yönünü belirler. Bu basit gibi görünen hareket, aslında siyasetin en temel metaforlarından biridir: güce yönelme. Peki, gerçekten de bu bitkinin davranışı sadece biyolojik bir refleks midir, yoksa insan toplumlarının güç arayışına dair derin bir sembol müdür? Güce Yönelen Çiçek: Günebakan ve İktidar Dinamikleri Günebakan, güneşin yönünü takip eder; tıpkı bireylerin, grupların ve…
4 YorumEtiket: bir
Kaç Tane Kanal Vardır? Küresel ve Yerel Perspektiflerden Anlamın Derinliklerine Yolculuk Bazen bir sorunun basitliği, içindeki derinliği gizler. “Kaç tane kanal vardır?” cümlesi de tam olarak böyle bir sorudur. Kulağa sıradan gelir, ama aslında hayatın her alanına dokunan, kültürden teknolojiye, medyadan edebiyata kadar uzanan geniş bir dünyaya kapı aralar. Gelin bu yazıda, bu soruya hem küresel hem yerel gözlüklerle bakalım; farklı toplumların kanala nasıl anlamlar yüklediğini keşfedelim ve hep birlikte bu görünmez ağın içinde bir yolculuğa çıkalım. Kanalın Evrensel Tanımı: Bir Aktarım Yolu Her şeyden önce “kanal” kelimesi, özünde bir aktarım yoludur. Bu aktarım; suyun akışı olabilir, bilginin iletimi olabilir,…
4 Yorumİman Tahtasına Hangi Bölüm Bakar? Ekonomik Perspektiften İnanç, Kaynak ve Tercih Üzerine Bir Analiz Bir ekonomist olarak insan davranışlarını anlamaya çalışırken, her tercihin bir fırsat maliyeti taşıdığını bilirim. Kaynaklar sınırlıdır; ister para, ister zaman, isterse inanç olsun. Her seçim, bir diğerinden vazgeçmeyi gerektirir. Peki bu çerçevede, “İman tahtasına hangi bölüm bakar?” sorusunu ekonomik bir bakış açısıyla ele alabilir miyiz? Elbette, çünkü ekonomi yalnızca sayılarla değil, insanın inanç sistemleriyle de ilgilidir. İnanç ve Ekonomi Arasındaki Görünmeyen Bağ Ekonomi, bir toplumun kaynaklarını nasıl paylaştığıyla ilgilidir; inanç ise o kaynakları nasıl anlamlandırdığımızla. “İman tahtası” metaforu, insanın içsel sermayesini, yani değerler ekonomisini temsil eder.…
8 YorumÇorum Heri Ne Demek? Güç, Kimlik ve Toplumsal Düzen Üzerine Bir Yorum Bir siyaset bilimcinin not defterinden: Toplum, her zaman kendi kelimelerini üretir. Bu kelimeler, yalnızca dilin değil, aynı zamanda iktidarın, toplumsal belleğin ve kolektif kimliğin izlerini taşır. “Çorum Heri” de bu türden bir ifadedir. Yalnızca bir deyim ya da yerel bir söz değil; aynı zamanda güç ilişkilerinin, toplumsal düzenin ve kültürel kimliğin karmaşık dokusuna açılan bir penceredir. Ama Çorum Heri ne demek? Bu soru, yalnızca dilbilimsel bir merak değil; Türkiye’nin toplumsal yapısını, cinsiyet rollerini ve siyasal kültürünü anlamak için derin bir sorgulamadır. Bir Kavramın Ardındaki İktidar İlişkileri Çorum Heri,…
8 YorumGülüş bir insanın en güçlü kartvizitidir; samimiyeti, özgüveni ve karakteri tek bir tebessümle anlatabilir. Ancak zaman içinde diş kayıpları yaşandığında bu kartvizit eksik kalır ve birçok kişi yeniden rahatça gülümseyebilmenin yollarını arar. İşte tam bu noktada devreye “kancalı dişler” yani parsiyel kancalı protezler girer. Bu yazıda, “Kancalı dişler nasıl oluyor?” sorusuna sadece teknik bir yanıt vermekle kalmayacağız; arka plandaki bilimsel verileri, gerçek hayat hikâyelerini ve bu sürecin bireylerin yaşamını nasıl değiştirdiğini de keşfedeceğiz. Kancalı Diş Nedir? Modern Diş Hekimliğinin Esnek Çözümü Kancalı dişler, ağızda eksik olan dişlerin yerine takılan ve kalan doğal dişlere özel kancalarla tutunan çıkarılabilir protezlerdir. Diş hekimliğinde…
8 YorumTahayyül Etmek Ne Anlama Gelir? Edebiyat Perspektifinden Bir İnceleme “Kelimeler bir dünyayı yaratabilir, bir öykü bir hayatı dönüştürebilir.” Bir edebiyatçı olarak her zaman kelimelerin gücüne, anlamın derinliklerine ve anlatının insan zihnini nasıl şekillendirdiğine hayran kalmışımdır. Edebiyat, sadece bir dil ve cümle dizilimi değil, aynı zamanda insan ruhunun katmanlarına dokunan bir arayış, bir keşif yolculuğudur. Bu yolculuk, tahammül edemediğimiz hisleri, var olamayacak düşünceleri, ulaşamayacağımız dünyaları tahayyül etmekle başlar. Peki, tahayyül etmek ne anlama gelir? Edebiyatın ışığında bu soruya birlikte göz atalım. Tahayyül Etmek: Düşüncenin ve Gerçekliğin Ötesinde Bir Yolculuk Tahayyül etmek, basit bir şekilde hayal kurmak olarak anlaşılabilir. Ancak edebiyatın büyülü…
4 YorumSiyah Kum Plajı Nerede? Varlığın, Bilginin ve Değerin Kıyısında Bir Felsefi Yolculuk Bir filozofun bakışıyla dünyaya yönelmek, mekânın ardındaki anlamı aramaktır. “Siyah Kum Plajı nerede?” sorusu ilk bakışta coğrafi bir merak gibi görünür; ama aslında insanın bilmek, ait olmak ve anlamlandırmak arzularını içinde taşır. Çünkü mekân, yalnızca bir yer değildir — bir deneyim, bir algı ve bir varoluş biçimidir. Siyah kum, doğanın ateşle şekillenmiş halidir; yanardağların kalbinden doğan lavların zamanla denizin kucağında ince tanelere dönüşmüş biçimi. Bu plajların en bilinenleri İzlanda, Hawaii ve Kanarya Adaları’ndadır. Ancak bu yazı, coğrafi bir rehberden ziyade bir felsefi pusula olacak: çünkü bazen “nerede” sorusu,…
6 YorumKapı Elemanları Nelerdir? Öğrenmenin Eşiğinde Duran Metaforlar ve Gerçekler Bir eğitimci olarak her derse, her yeni yıla aynı duyguyla başlarım: öğrenme bir kapıdan geçmektir. Bu kapı, bilginin, merakın, bazen de belirsizliğin kapısıdır. Her öğrenci, o kapının önünde durur; kimisi tereddütle, kimisi coşkuyla. Oysa kapının ardı yalnızca bilgiyle dolu bir oda değil, aynı zamanda dönüşümün mekânıdır. Bu yüzden “kapı elemanları nelerdir?” sorusu yalnızca bir marangozluk bilgisi değil, bir öğrenme metaforu olarak da anlam taşır. Gelin, bu iki düzlemi birleştirerek hem fiziksel hem de pedagojik açıdan kapının bileşenlerine bakalım. Kapı: Öğrenme Sürecinin Sembolü Eğitimde her kavram bir “geçiş” deneyimidir. Öğrenci, bir kavramı…
8 YorumKalsifikasyon Nedir, Neden Olur? Taş Kesilen Hikâyelerden Bir Hayat Dersi Merhaba sevgili okuyucular, bugün size sadece bir tıbbi kavramı değil, aynı zamanda bir insan hikâyesini anlatmak istiyorum. Çünkü bazen bir tıp terimi, bir laboratuvar sonucundan çok daha fazlasını ifade eder. “Kalsifikasyon” mesela… Kimi için bir raporun içinde yazılı birkaç kelime, kimisi içinse kalbinde büyüyen sessiz bir taş gibidir. İşte bu hikâye, hem bilimin hem duyguların kesiştiği o noktadan başlıyor… Bir Sabah Gelen Sonuç: “Kalsifikasyon Bulguları…” Murat, 48 yaşında bir mühendis. Düzenli, planlı, analitik düşünen biri. Hayatta her şeyin çözümü olduğuna inanıyor. Rutin sağlık kontrolüne gitmişti; sadece “önlem olsun” diye. Ama…
8 Yorum“Görümce Filmi Ne Kadar İzlendi?” – Siyasal Bir Merakın İzinde Güç, Kurum ve Vatandaşlık Bir siyaset bilimci olarak, toplumsal düzenin görünmez ipliklerini incelerken film izlenme rakamlarının bize birer siyasal gösterge olabileceğini düşündüm. Sinema, yalnızca eğlence değil, aynı zamanda ideolojilerin yayılma alanı, güç ilişkilerinin sembolik sahnesi ve toplumsal katılımın aynasıdır. Bu nedenle “Görümce filmi ne kadar izlendi?” sorusu, salt bir gişe başarısından ibaret değildir; aynı zamanda iktidar mekanizmaları, kurumların ideolojik yönlendirmeleri, erkek-kadın temsilleri ve vatandaşlık bilincinin kesişiminde okunabilecek bir metindir. Görümce Filmi: İzlenme Sayısı ve Gişe Kayıtları Resmî kaynaklarda Görümce filminin toplam izlenme sayısı kolayca teyit edilememektedir. Ancak medya haberlerine göre,…
8 Yorum